Pazar, Şubat 13

kayıplar !!!

niye kaybetmek acıdır???
yenildiğini , istenmediğini düşünmek???
kendini çaresiz hissetmek ???
uzaktan bakmak !! seyretmek !! sadece izlemek !!!
elden bir şey gelmemesi ne fena ne acı !!! çare bulamamak derde derman olamamak !!!
tek bir an tek bir kelime yeter mi bir insanın yüreğini alabilmeye ??
yeter mi onu kaybetmek için yeminler vermeye !!!

ardından ağlak gözlerle bakmak !!!
gidişini bile izleyememek her adımında geri dönmesini beklemek ...
yavaş yavaş yok oluşunu izlemek !!
bitmiş artık atmayan bir yürekle elveda demek ,, diyememek !!
avuçlarının arasından kayıp gidişine şahit olmak.!!
inanamayız bir türlü kaybettiğimize ,
ikna edemeyiz bu bedeni kaybettiklerimizin sessizliğine !!
hep bir umudumuz vardır !!! hep bir   `belkimiz
ama boştur bekleyişler :
çünkü çok iyi biliriz geri dönmez gidenler !!!

Cumartesi, Şubat 12

birinin kadını olmak istiyorumm !!!!!!!!

Birinin kadını olmak istiyorum!
Başka hiç kimse tarafından dokunulmamak, konuşulmamak, bakılmamak hatta!

Biraz korunmak, biraz şımarmak...
...
Bir kaç çeşit yemek yapmak,
İstiklal caddesinde sıkı sıkı elini tutmak,
belki film izlemek ama mutlaka çekirdek çitlemek,
bi yerlerde çay içmek,
Pazar sabahı kahvaltısı etmek uzun uzun,
sahilde yürüyüş yapmak gibi "küçük ama zor heveslerim var"!

Neden mi?
herkes o kişi olamaz çünkü,

İçinden gelmeli...

Hücrelerine kadar hissetmeli..
Düşünerek emin olunmaz, ya bir anda yada hiç.
"Bir de şu yakın geçmiş duvarları olmasa, kafa da hiç karışmaz ya, olsun!
Oysa bazen tek bir söze yıkılır bütün duvarlar, bir bakışa çözülür insan".


Sabahları uyandığımda “günaydın sevgilim” mesajları görmek istiyorum telefonumda.
Gün içinde özlediğim birisi olsun istiyorum.
Özlemek istiyorum birini.
Çok özlersem dayanamayıp gidip sarılmak istiyorum.
Dayanamamak istiyorum!

"Birini sevmek istiyorum; hiç kimseyi sevmediğim gibi,
Biri sevsin istiyorum beni, hiç sevilmediğim gibi"...

Biri o kadar çok sevsin ki beni, hatalarımı da sevsin istiyorum!
O kadar çok sevsin ki; hata yapmaktan ödüm kopsun!

“Biliyo musun ne oldu?” ile başlayan heyecanlı cümlelerimin
sonuna kadar tahammül etsin istiyorum biri bana.
Mutlaka ipe sapa gelmez bir şey olmuştur ama dinlesin sonuna kadar.

Birinin elini tutmakla birinin elini sıkı sıkı tutmak arasında çok fark var!
Ya tutarsın ya da tutmazsın vaya tutmuş gibi yaparsın işte.
Ben yapmam!
Bunu zaten bilirsin.
Kimin elini tutacağını yani.
Deneyerek bulmazsın.
Sadece bilirsin.
Bilmek!


(alıntı)